Yemek alışkanlıklarınızı sizden yapılmasını istenen laboratuvar sonuçları ve beslenme şekliniz, ihtiyaçlarınız ile değerlendiirlerek sağlıklı ve dengeli bir şekilde programın kurucusu tarafından hazırlanan kişiselleştirilmiş bir beslenme programının hazırlanması ve buna uyulmasının sağlanması ile yapılmaktadır.
Kupa uygulamasının kan alınmadan yapılan şeklidir. Bazı hastalardan kan alınmaz. Kuru kupa yapılır. Hacamat öncesi kuru kupa ile hazırlık yapılır. Özel bir iltihap oluşturulur, bağışıklık sistemi harekete geçer ve hastalığı önler.
Hacamatdan önce 1-2 dakika kuru kupa yapılması iyidir. Bazende resimde görüldüğü gibi kuru kupa ile akupunktur uygulaması birleştirilerek çok daha iyi sonuçlar alınabilmektedir.
hacamat ile m-RNA ya hücresel mesaj verilerek hastalıklardan korunabileceğine dair Ülkemizde yapılmış bir bilimsel çalışma lütfen dikkatlice okuyunuz; https://acikerisim.erbakan.edu.tr/xmlui/handle/20.500.12452/3888
1873 yılında bir Alman biyokimyacı doktor Schuessler tarafından 12 hücre tuzu, tanındı ve kategorize edildi. O, vücudun ihtiyaç duyduğu bazı önemli minerallerin, kendi hücrelerinin tümünde, uygun bir denge içinde olduğunu çok ilginç bir hikaye ile bulmuştu. Bir dengesizlik veya bu minerallerin herhangi birinin eksikliği, dokularda hastalığa yol açabiliyordu. Dokulara eksik minerallerin takviye edilmesi dengesizliği düzelttiğinden, hastalık da ortadan kalkıyordu. Bu, görünüşte oldukça basit olan tedavi sistemi, genel sağlık üzerinde pratik bir uygulama alanına sahiptir. Hücre-tuzu terapisi olarak adlandırılan bu tedavi de, vücudun eksikliğini duyduğu ve istediklerinin ona eklenmesi esasını taşıdığından, baş gösteren hastalıkları ilaçlar ve diğer kimyasal maddeler ile baskılamanın aksine, oldukça önem taşırlar. İlaçlar, eksik olan hücre besinlerini yerine geri koymazlar, onun yerine eninde sonunda sorunu yoğunlaştıracak zararlı kimyasalları vücuda sokarak sizi kısır döngüye sokarlar ve tam bir iyileşme sürecine giremeyabilirsiniz, oysa Schüssler Tuzları ile bu durum yeterli sürede tam bir çözüme kavuşabilir.
Schüssler Tuzları Nedir?
Schüssler Tuzları’nın çoğu, homeopatik potansiyele sahiptir, maddenin anlık etkinliğini büyük bir etkiye çevirirler. Potensiyalizasyon süreci, maddenin temel enerjisini yükseltirken, aynı zamanda dozaj miktarını azaltır.İçerisinde çok çok az madde vardır önemli olan bunları hücre içerisine girerek işlevsellik kazanmasıdır
Dr. Schussler, yakılmış insan bedenlerini inceleyerek, toplam kalıntıların, 12 temel maddeden oluştuğunu bulmuştu. Bu bulgulardan itibaren Schussler, yanmış dokulardan arta kalan 12 tuzun – ki şimdi adı doku tuzu olarak kaydedilmiştir.
Kişi, bu 12 tuzdan her hangi birinin eksikliğini yaşadığında hastalık meydana geliyordu. Schussler, bu çeşitli hastalıkların tedavi edilmesi için, hastaların tuzları genel olarak ağızda eritilerek alınmasını öneriyordu. İnancı, tuzların hücrelere gerekli besini sağladığı yönündeydi. Hücre beslenme yeterli gelirse, hücre metabolizması normale dönerek ve vücut sağlıklı olacaktır.
Günümüzde, Schussler’in kullandığı hücre tuzlarının kendilerinin doğrudan besin takviyeleri olmadığını anlamış bulunuyoruz. Hazırlanmasında D6-D12 gibi belirtilen homeopatik dozaj prensipleri geçerlidir. Tuz kullanımının seçimi genel olarak Yüz Okumasına göre yapılır.
YÜZ OKUMANIZ NASIL YAPILIR
Dr. Schüssler tuzları 12 mineralden oluşan ayrıştırılmış mineral tuzlardan oluşuyor. Hücrenin işletim fonksiyonlarının düzenlenmesi açısından ihtiyaç duyduğu minerallerin karşılanması ile vücutta meydana gelen deformasyonların önüne geçerek iyileştirilmesini mümkün kılmaktadır. Fakat öncelikle yapılacak yüz okuma ile vücudunuzun hangi minerale ihtiyaç duyduğunun belirlenmesi gerekir. Bunun sebebi zaman içerisinde eksilen maddelerin yüz üzerinde çeşitli algoritmalar ile belirti vermesidir. Ayrıca bu eksiklikler ileride karşılaşabileceğiniz hastalıkların ön habercileri olduğundan yüzden teşhis olarak da adlandırılmaktadır. Yüz okuma ile yapılacak tespitler ve Schüssler tuz kullanımı iyi Tıp bilgisi ile beraber homeopati ve yüz okuma bilgisi gerektirdiğinden bu konuda yetkili ve bilgili doktorlar tarafından yapılması önem arz eder.
Ayrıca kimyasal ürün olmadığı için yan etkisi bulunmadığı gibi doku tuzları olarak adlandırılırlar. Bu doku tuzlarının kullanımı mutlaka ilgili hekim tavsiye ve önerileri doğrultusunda yüz analizinin ardından gerekli görülmesi halinde kullanılmalıdır.
1-Calcium floratum D12
Kalsiyum Fluoratum, bağ dokusu, bağ ve tendonların elastikiyetini yükseltmesi yanı sıra, kemiklerin ve dişlerin sıkılığını artırır. Varis destekleyici tedavinin yanı sıra, kas ve bağ yaralanmaları ve suşları için uygundur.
2- Calcium phosphoratum D 6
Kalsiyum Fosforikum, kemik ve dişlerin büyümesini ve iyileşme süreçlerini destekler. Kırıklar ve osteoporoz tedavisinde de yardımcıdır.
3- Ferrum Fosforikum
Ferrum Fosforikum, tüm enfeksiyonların ilk aşamalarında büyük bir yardımcıdır. Akut enflamasyon, ateş vakaları, taze yaralar, kesik ve dikişler, birinci derece yanıklar için uygundur.
4- Kalium chloratum
Kalium chloratum, rinit, bronşit, gastrit, kolit ve sistit gibi tüm mukus iltihaplanmalarında yardımcıdır. Özelliğin hastalığın dışarı sızma gibi net semptomları gösterdiği, enflamasyonun ikinci evresinde etkilidir.
5- Kalium Fosforikum
Kalium Fosforikum, zihnin dengeli bir hal içinde olmasına yardımcı olur ve sinir sistemini dengeler. Zihinsel, duygusal, fiziksel yorgunluk ve halsizlik tedavisinde destekleyicidir. Depresyon tedavisinde etkindir.
6- Kalium sulfuricum
Kalium sulfuricum, kronik iltihapları ve kronik cilt bozuklukları gidermek için yardımcıdır. Yavaş iyileşen yaralarda, boğaz, konjonktiva ve burun gibi mukoza iltihaplarının iyileşme sürecini destekler.
7- Magnezyum Fosforikum
Magnezyum Fosforikum, sık karşılaşılan kramp ve kas spazmları tedavisinde etkilidir. Kas ağrısı, adet ağrıları, gastrointestinal sistemdeki ağrılı spazmlar, boyun veya omuzdaki olası gerilimler tedavilerinde destekleyicidir.
8- Natrium chloratum
Natrium chloratum, vücut sıvılarının dengesini düzenler. İshal veya kusma gibi gastrointestinal şikayetlerde yardımcıdır.
9- Natrium Fosforikum
Natrium fosforikum, asit-baz dengesini düzenler ve hiperasidite tedavisinde etkilidir. Genel olarak metabolizmaya yardımcı olur ve yağ açısından zengin gıdalar ve asit reflü sindirimindeki hazımsızlık, mide gazı ve bozuklukları gibi sindirim şikayetlerinde destekleyicidir.
10- Natrium sulfuricum
Natrium sulfuricum genel detoksifikasyon işlemleri ve sıvı atılımını destekler. Aşırı doku sıvıları salgılanmasında yardımcı olur ve karaciğer fonksiyonunu destekler.
11- Silicea
Silicea saç ve tırnakların elastikiyetini ve sıkılığını korumaya yardımcı olur. Kırılgan saçlar ve tırnaklar, saç dökülmesi ya da düzensiz tırnak büyümesi durumunda etkilidir. Silicea, elastikiyetini artırarak deri ve bağ dokusu güçlendirir.
12- Kalsiyum sulfuricum
Kalsiyum sulfuricum’un anti-inflamatuar bir etkisi vardır ve hücrelerin büyümesini destekler. Apse, sivilce, püstül ve pürülan süreçleri durumunda yararlıdır.
Daha sonradan ek tuzlar da çıkmış olup bunların Almanya gibi bazı Avrupa ülkeleri ve Amerikadan teminedilerek kullanımı mümkündür Halen Ülkemizde temini mümkün olmamaktadır. Örn Schüssler Salze No: 18 (Calcium sulfuratum) bizim hem zayıflattığımız hastalarımızda hemde normal detoks süreçlerimizde bir ara dönemde kullandığımız önemli bir tuzdur Yurtdışından temini ile kullanılabilmektedir.
Korona aşılarından önce ve sonra aşının olumsuz etkilerine karşı bir süre Kullandığımız Schüssler Salze No: 4 ( Kalium chloratum )ülkemizde 2 farklı firmanın ürününden temin edilebilmektedir. Doğru ürünü doğru zaman ve saatte yeterli miktarda usulüne uygun kullanmak önemlidir.
Schuessler Tuzları ve Yüz Analizi -Dr. Schüssler Yüz Analizi-Yüz okuma tekniği-Süsler tuzları-Yüz analizi-Yüzden teşhis-
Eliminasyon diyeti, kronik inflamatuar hastalıkların iyileşmesinde çok etkili bir bakış açısı sunan fonksiyonel tıbbın olmaz ise olmazı olan özel bir diyettir. Diyet desekte temel amacı Bağırsak Sağlığının sağlanarak şifaya ulaşmak öncelikli olarak düşünülür. Kilolalarınızdan 2.cil olarak kurutlursunuz. Amacı bağırsaklardaki bağışıklık sistemi cevabını normale çevirmek maksatıyla bedenimizin Alerjen olarak tanıdığı tüm besinleri kesmek esasına dayanır. Bundan sonra iyi bir bağırsak florası ve detokslarla kilo verilerek tam bir şifaya ulaşma yoludur. Eliminasyon diyetinde ciddi anlamda kısıtlamalar söz konusudur bu nedenle süresi Fonksiyonel Tıp ve GAPS danışmanlığı konusunda eğitimli doktor kontrolünde yapılmalıdır. https://www.fonksiyoneltip.com/doktorlar/?il=6 http://www.gaps.me/find-a-gaps-practitioner.php
Eliminasyon Diyetinde Tamamen Yasak Olan Bazı Besinler
Tüm Şeker ve Tatlandırıcılar (Meyve suları, Mısır Şurubu dahil)
Tahıllar. (Çok Önemli)
Süt Ürünleri (Peynir-Yoğurt-Süt)
Yumurta
İşlenmiş Et Ürünleri (Sucuk-Salam-Sosis gibi)
Kabuklu Deniz Ürünleri
Mısır
ELİMİNASYON DİYETİNDE NELER YİYEBİLİRİZ
Sebzeler ve Meyveler ( Organik )
Pirinç (Şehriyesiz, Zeytinyağı yada Sade Yağ İle Yapılmış Karacadağ Pirincinden Pilav Yenilebilir)
Soya ve Yer Fıstığı Dışındaki Tüm Bakliyatlar Serbest (glutenli tahıl almayınız)
Çiğ Kuruyemişler (Ceviz,Badem,Fındık)
Tohum Gıdalar (Kavrulmamış Çekirdekler…)
Kuzu Eti (Süt Kuzu)
Balık (Mevsimindeki, Küçük Deniz Balıkları, Olta balıkların küçükleri)
Kümes Hayvanları ( GDO’ suz Beslenen Organik Tavuk )
Glutensiz Tahıl Ve Benzeri Gıdalar (Amarant-Kinoa Unları)
Sağlıklı Yağlar: Zeytin Yağı- Sade Yağ (Isıtılarak Sütü Ayrılmış Doğal Tereyağı)
Yeşil Çay Serbest, Siyah Çay?(az miktarda açık dem siyah çay) Bu diyette size kötü gelmeyen tüm sebzeler, baklagiller ve meyveler yenilebilir.
Zeytin, zeytinyağı ve bitki çayları serbest. Kahve ve siyah çay çok az içilebilir. Eliminasyon Diyetinde yardımcınız mutlaka Fonksiyonel Tıp ve GAPS konusunda eğitim almış olan bir hekim olmalıdır.
Size Özel Belirlenecek Alerjenlere Karşı Test Yapılabilmektedir.
Bağışıklık sistemi, çevremizden burun, bağırsaklar, solunum ve deri yoluyla vücuda giren yabancı ve zararlı maddelere karşı vücudu koruyan bir sistemdir.
Bazen bağışıklık sisteminin yabancı ve zararlı maddelere karşı reaksiyonları aşırı olabilir. Bu durumu alerji olarak adlandırırız.
Genetik yatkınlığın söz konusu olduğu söylensede bazı alerjenler hastalığın oluşumunda önemli birer etkendir.
Alerjenler, çevresel alerjenler (ev tozu akarları, küf mantarları, polenler, hayvan alerjenleri), böcek alerjenleri, besin alerjenleri, ilaç alerjenleri ve mesleki alerjenler olmak üzere beş ana grupta toplanır. Bunlardan test edilmesini istedikleriniz ve yaşantınıza göre hekiminizin önerdiği maddelere test yapılır. Nelere alerjinizin olduğu belirlenir. Genel olarak 16,20 veya30 ayrı alerjene test yapılmaktadır. Bunun dışında istediğiniz, süphelendiğiniz ama emin olamadığınız ürün yada maddelere karşı test yaptırabilirisiniz.
Peki Alerjilerinizi Öğrenmekle Ne Kazanırsınız. Dikkat Etmeniz, kaçınmanız gereken besinleri. Açık havada evde dikkat edilecekleri. Başınıza alerjik durum geldiğinde ilk ne yapabileceğinizi. İsterseniz alerjinizi yenmek için alabileceğiniz tedavileri öğrenirsiniz.
Alerji Testi Ankara
Dr. Pınar KOÇYİĞİT Whatts App : 05058334340 cevaplayalım.
Sağlıklı bir yaşam için olması gereken ruhsal, bedensel ve zihinsel enerji dengemizin sağlanmasında tercih edilen akupunktur tedavisi köken aldığı Çin’de uzun bir geçmişe sahiptir. Vücutta enerji dengemiz bozulduğunda hastalıklar ortaya çıkar. Bozulan bu enerji dengesi akupunktur yardımı ile tekrar sağlandığında Vücudumuz hastalıklarla başa çıkabilir.
YNSA Akupunkturdan Farklı mıdır ?
YNSA bir mikrosistem akupunktur yöntemidir. Yani geleneksel Çin tıbbına göre yapılan vücut akupunkturundan farklıdır. Mikrosistem , vücuttaki tüm organ ve doku yansımalarının kafa, kulak, el, göz, ayak tabanı gibi küçük alanlarda tümüyle temsil edildiği ilkesine dayanır. İyileştirme ve dengeleme tekniğidir. Akupunkturun kafa bölgemize uygulanması esası ile çalışır.
Dr. Yamamoto tarafından keşfedilmiştir. İ Dr. Yamamoto’nun günümüze kadar binlerce hasta üzerinde uyguladığı bu metod artık bilimsel olarak ta ispatlanmış etkileri nedeniyle Dünya’nın bir çok ülkesinde eğitimleri verilmekte ve başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.
Kaç Seansta Uygulanır?
12 ve daha fazla sayıda seans yapılabilir, hastalıklarımız kronik olduğunda ve ilgili uzmanlardan fayda sağlanamadığında müracaat edildiğinden en az 12 seans denmiştir ayrıca YNSA ve yanında çeşitli Tamamlayıcı Uygulamalarımız ile destekleyerek tedavilerimizi planlıyoruz. Bunu hastalığa göre karar veriyoruz, kimi zaman bir Homeopatik tentür, kimi zaman Ozon Tedavisi, Aromaterapi ve bunun gidi diğer uygulamalarımızı ilave edebiliriz.
Koronavirüs hastalığı (COVID-19), yeni keşfedilen bir koronavirüsün neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır.
Genel olarak bilinenler
COVID-19’a neden olan virüs, genellikle enfekte kişinin öksürmesi, hapşırması veya nefes vermesi sonucu oluşan damlacıklar yoluyla bulaşır. Bu damlacıklar çok ağır olduğundan havada asılı kalamaz ve hemen yere ya da yüzeylere düşer. Buralarda da belirli sürelerden fazla canlı kalamazlar.
Bilinen En yaygın Semptomlar:
Ateş
kuru öksürük
yorgunluk
Tad ve koku almada bozukluklar
Eklem ağrıları (özellikle gece)
daha seyrek görülen diğer bazı semptomlar:
ağrı
boğaz ağrısı
ishal
konjunktivit
baş ağrısıl
tat alma veya koku duyusunun kaybı
ciltte döküntü
el veya ayak parmaklarında renk değişimi,
bağlantısı tam olarak kurulmamış diğer pek çok semptom
Eldeki bilgiler ve imkanlar çerçevesinde PNEUMOVAX 23, PREVENAR gibi Pnömokok Aşısı bazı kronik hastalığı olanlarda hastalanmadan bazı tedbirleri almak açısından faydalı olabilir.
Bunun yanında İmmün sistemi güçlendirici bazı takviyeler; Propolis, D Vitamini N-asetilsistein, Curcumin (zerdeçal) Paraziter Tedavi C Vitamini (özellikle damardan), Alfa lipoik asit, GLUTATYON, Ozon Tedavisi…. gibi pek çok uygulama korunmaya, hastalıklardan daha rahat arınmaya yardımcı olabilir.
Konu ile ilgili her zaman danışabilirsiniz. (Whatts Ap. 05058334340)
PNÖMONİ>>>>>
Pnömoni, ya da yaygın bilinen adıyla zatürre, akciğerdeki hava keseciklerinin iltihaplı bir sıvı ile dolmasıdır. Virüsler, bakteriler ve nadir olarak mantar enfeksiyonlarının akciğerlere ulaşmasıyla oluşan zatürre oldukça bulaşıcıdır.
Hastalık her yaşta görülebiliyor ancak 2 yaş altı çocuklarda, bağışıklık sistemi çok zayıf kişilerde ve 65 yaş üstü kişilerde zatürre oldukça tehlikeli olabiliyor. Zatürre, daha çok kalp hastalığı ya da önceden geçirilmiş akciğer hastalığı olan çocuklar ile erken doğumlarda görülüyor.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada her yıl 100 kişiden 1-2’si zatürreye yakalanıyor. Zatürre belirtileri üst solunum enfeksiyonu ve griple çok sık karıştırıldığı için hastalar doktora geç başvurabiliyor, bu da hastalığın ilerlemesine ve tedavinin gecikmesine yol açıyor. Dünyadaki tüm ölümlerin yaklaşık %7 kadarının zatürre nedeniyle olduğu düşünülüyor.
Özellikle KOAH, diyabet, kalp hastalığı ve böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığı olanlar; küçük çocuklar, hamileler ve yaşlıların zatürreden korunmak için zatürre aşısı olması için doktora başvurmaları gerekiyor.
Hücre yenilenmesini sağlamaya yönelik metotlardan
mineral tuz terapisi günümüzde Bütüncül Tıp alanında yükselişe geçen
Naturopatik Tıp metodudur. Özellikle Avrupa’nın birçok ülkesinde uygulanan doku
tuz terapisi sıklıkla başvurulan bir yöntemdir.
Bazen ileride karşılaşabileceğimiz hastalıkların
habercisidir yüzümüzdeki değişiklikler Dr.Schüssler Doku Tuzları ve Yüz okuma
yöntemi eğitimi alan doktorlar hastayı bütüncül bakış içerisinde
değerlendirerek ele alırlar. Hastalanmadan yüz analizi yaptırarak tedbir almak
önemlidir.
Dr.Schüssler Tuzları İlk olarak 1873 yılında Wilhelm
Heinrich Schüssler adındaki bir doktor tarafından yapılan doku testleri ile
ortaya çıkmış ve insan vücudunda temelde 12 farklı mineralin bulunduğu
anlaşılmıştır. Her biri farklı bir işlev yürüten bu mineraller çeşitli
sorunların tedavisinde kullanılmaktadır.
Hangi Mineralin Kullanılacağı Yüz Haritanıza Göre Belirlenir
YÜZ OKUMANIZ YAPILIR
Dr. Schüssler tuzları 12 mineralden oluşan
ayrıştırılmış mineral tuzlardan oluşuyor. Hücrenin işletim fonksiyonlarının
düzenlenmesi açısından ihtiyaç duyduğu minerallerin karşılanması ile vücutta
meydana gelen deformasyonların önüne geçerek iyileştirilmesini mümkün kılmaktadır.
Fakat öncelikle yapılacak yüz okuma ile vücudunuzun hangi minerale ihtiyaç duyduğunun
belirlenmesi gerekir. Bunun sebebi zaman içerisinde eksilen maddelerin yüz
üzerinde çeşitli algoritmalar ile belirti vermesidir. Ayrıca bu eksiklikler
ileride karşılaşabileceğiniz hastalıkların ön habercileri olduğundan yüzden
teşhis olarak da adlandırılmaktadır
Ayrıca kimyasal ürün olmadığı için yan etkisi
bulunmadığı gibi doku tuzları olarak adlandırılırlar. Bu doku tuzlarının
kullanımı mutlaka ilgili hekim tavsiye ve önerileri doğrultusunda yüz
analizinin ardından gerekli görülmesi halinde kullanılmalıdır.
Mineraller ve Etkileri
En sık kullanılan 12 çeşit schüssler tuzu vardır.
1. Kalsiyum Flüorür (Korur ve besler);
İşlevi: Deri ve bağ dokuları, dokunun esnekliği (damarlar, kaslar, tendonlar,
lifer), kemikler, diş
mineleri ve tırnaklar için önemlidir.
2. Kalsiyum Fosfat (Rejenerasyon ve
büyüme, Kemikler ve dişler); İşlevi: Protein metabolizması, kemik yoğunluğu,
hücrelerin yeni oluşumu için önemlidir.
3. Demir Fosfat; İşlevi (Enerji ve vücut
direnci, immünsistem): Metabolizma, bağışıklık sistemi ve konsantrasyon için
önemlidir.
4. Potasyum klorür (Detoksikasyon);
İşlevi: Mukoza ve bezeler, mide, bağırsaklar, protein yapısı ve de kimyasal
zehirlerin atılması
için önemlidir.
5. Potasyum Fosfat (Enerji ve kas gücü,
Sinir sistemi); İşlevi: Beyin çalışması ve sinirlerin kuvveti ve de kas sistemi
için önemlidir.
6. Potasyum Sülfat (Detoksikasyon,
Metabolizma); İşlevi: Hücrelerin metabolizması ve de karaciğer fonksiyonları
için önemlidir.
7. Magnezyum Fosfat (Harekete geçirici
güç ve gevşemenin dengelenmesi, Kaslar ); İşlevi: Sinir sistemi ve bağırsak
hareketleri için
önemlidir.
8. Sodyum Klorür (Detoksikasyon ve sıvı
dengesi); İşlevi: Sıvı ve ısı dengesi, yeni hücre oluşumu ve mukoza için önemlidir.
9. Sodyum Fosfat (Asit azatlımı ve yağ
metabolizması); İşlevi: Asit azatlımı ve yağ metabolizması için önemlidir.
10. Sodyum Sülfat (Su ve metabolizma
ürünlerinin atılması); İşlevi: Detoksikasyon- ve boşaltım organları ve bağırsak
için önemlidir.
11. Silicea (Kuvvetli bağ dokusu, güzel
bir cilt, saçlar, tırnaklar);İşlevi: Bağ dokusu, sinirlerin iletkenliği, cilt,
saç
büyümesi ve tırnakların dayanıklılığı için önemlidir.
12. Calcium sulphuricum ; Eklemler ve
iltihap üzerine etkilidir.
Hekiminiz yüz haritanızdan hastalıklarınızı bilirken sizi şaşırtacaktır aynı zamanda gözdeki İristen ve Nabızdan’ teşhis konması ve karşılaşılabilecek hastalıkların bilinmesi mümkündür. Nabız teşhisi, bizim bildiğimiz nabız kontrolünün çok çok üstünde bir tanı ve teşhis yöntemidir. Öyle ki nabızdan “yin” ve “yang” grubundaki organların enerji seviyesi ölçülür. Bu ölçüm akupunktur tedavi yönteminin en başta gelen ve en önemli teşhis yöntemidir. Hatta nabız teşhisi, akupunktur tedavisinin temelidir, esasıdır. Aslında bu teşhis farklı da olsa, bildiğimiz geleneksel tıp için de çok önemlidir.Nabızdan teşhis konmasını işlemlerini Ankara’da en iyi Dr. Yasemin YILMAZ yapmaktadır.
2005 Kırıkkale Üniv. Tıp Fakültesi Uzmanlık Eğitimi- 4 yıl
2015 Hacettepe Üniversitesi Yüksek Lisans- 2 yıl
2007 Gazi Üniversitesi TF Uyku
Merkezi -Uyku Apne eğitimi
2010 Torax Derneği Uyku Lab
.Sertifikası, Ankara
2010 Sigara Bıraktırma Eğitimi,
Ankara
2012 ÇSGB İş Yeri Hekimliği Sertifikası,
Ankara
2013-2015 Nöralterapi Eğitimi, Ankara
2013-2014 Proloterapi Eğitimi, Ankara -İstanbul
2015-2016 Medi̇kal Estetik Eğitimleri, 1-2-3 Kıbrıs
2015 Botox-Dolgu Uygulamaları Eğitimi, Kıbrıs
2015 Detoks ve Şelasyon Eğitimi
2016 Sağ.Bak. Evde Sağlık
Hizmetleri Eğitimi, Ankara
2016 YBÜ – Sağlık BakanlığıAkupunktur Eğitimi, Ankara
2016 YBÜ-Sağlık Bakanlığı Ozonterapi Uygulamaları Eğitimi
2016 YBÜ-Sağlık Bakanlığı-Hacamat Eğitimi, Ankara
2017 GAPS Practioner Eğitimi, Antalya
2017 YBÜ -Sağlık BakanlığıMezoterapi Eğitimi, Ankara
2017 Aromaterapi Eğitimi, Ankara
2017 MEİ-ZEN Kozmeti̇k
Akupunktur Eğitimi,
Antalya
2017 İnfertilite Tedavisinde Akupunktur ve Nabız teşhisi , Antalya
2017 YBÜ-Sağlık Bakanlığı Hipnoz Eğitimi
2017 YBÜ-Sağlık Bakanlığı Proloterapi Eğitimi, Ankara
2017 YBÜ-Sağlık BakanlığıHomeopati Eğitimi, Ankara
2017 Homeopati Eğitimi, Ankara-İstanbul
2017 Kronik Toksititede Bütüncül Yaklaşımlar
2018 Botox, Dolgu, Örümcek Ağı Eğitimleri (1), İstanbul
2018 Visceral Manuel Terapi Eğitimi, Ankara
2018 Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi (T.C. Cumhurbaşkanlığı himayesinde), İstanbul
Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi Nabızdan Teşhis, Homeopati…..vs. Atölyeleri
2018 Medi̇kal
Estetik Eğitimleri,
İstanbul
2018 Yüz Teşhisi ve Shüssler Tuzları Eğitimi, Ankara
2018 Geleneksel Çin Tıbbında Obesite -Akupunktur Eğitimi, Ankara
2018 Fonsiyonel Tıp Eğitimi 2 kur
2018 Nogier Aurikuloterapi
Eğitimi, Ankara
2018 Biofrekans Eğitimi, Kuşadası,
Aydın
2018 Kadın Hormon Düzensizlikleri
ve Hormon Replasman Tedavisi
2018 Biofrekans Alerji Astım
Eğitimi
2018 RK Bilinçaltı
Dili Okuryazarlığı Eğitimi, Ankara
2019 Nogier İleri Aurikuloterapi Eğitimi, İzmir
2019 Nogier Posturoloji Eğitimi, İzmir
2019 Medi̇kal Estetik Eğitimleri, Örümcek Ağı, Fransız Askısı(2), Ankara
2019 Medi̇kal Estetik Eğitimleri, Dolgu 3. , İstanbul
2019 YNSA YAMAMOTO NEW SCALP ACUPUNKTUR, Ankara
2019 GAPS, 8. GAPS Danışmanları Bilgi Paylaşım Toplantısı, Ankara
2020 YÜZ GENÇLEŞTİRME ve MEZOTERAPİ EĞİTİMİ, Online
2020 YÜZ GENÇLEŞTİRME (Dolgu- Botox Eğitimi), Ankara
2020 YNSA AKUPUNKTUR, Ankara
2020 Fonksiyonel Tıp Akademisi Eğitimleri (5 Modül)
2020- 2021 Dolgu, Botox, Kadavra Eğitimleri
2021-2022 Eğitimleri
Hyalual Medikal Estetik İp Askı Eğitimi
Aptos İp Askı Eğitimi
Revolax Hands On Eğitimi
2. Ulusal Akupunktur Kongresi
7. Ulusal İntegratif Tıp Kongresi
Obezite Kontrolünde Akupunktur Eğitimi
WELLBEİNG UZMANLIK Eğitimleri
BACH Çiçek Terapisi Eğitimleri
Metabolic Balance Eğitimi
Numeroloji Eğitimi
Nefes Terapi Eğitimi
Yurtiçi ve Yurtdışı Kongre Katılımları
15 Yurtdışı Eğitim Kongresi ; ABD (4), Rusya(2), Japonya, İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya (2), Çin, Monaco, Avusturya, Yunanistan, İsveç
12 Yurtiçi Eğitim Kongresi
GETAT 2018 Uluslararası Kongresi, İstanbul
Sitemde bulunan bilgilerin pek çoğu 06.06.2020 tarihinde tecrübelerime göre düzenlemek zorunda kaldım. Bazılarının istenilen doğruyu yansıtmadıklarını gördüm. Bunu da notlar şeklinde ilettim. Sürekli olarak yenilemelerle de devam edeceğim, doğru olan nedir ? Tek bir doğru yok, değişmeyen tek şey değişimdir, bazen yanlış gördüklerimizin tam aksine doğruya döndürecek süreçleri olabilir. En güzelini yapmak hedefiyle yolumuza devam edeceğiz.
https://www.instagram.com/dr.pinarkocyigit/İbn-i Sina -El Kanun Fit Tıbb. Değerli Arkadaşlarım Senem – Serap -Esma ve Feray Hanım’ların Güzel ve Anlamlı HediyesiCan Dostlarım Sevgili DostlarYoga Eğitmeni Sevgili ArkadaşımGAPS DANIŞMANLIĞIAKUPUNKTUR OBEZİTE EĞİTİMİNOGİERNogier – UrlaMedikal Estetik İstanbulKulak AkupunkturuHipnoz EğitimiKozmetik Akupunktur EğitimiYNSA – 2020 Ankaramoxaİnfertilite Sebebi Sigaradaki ve diğer etkenlerdeki(plastik, toprak sudaki) Kurşun, Kadmiyum olabilir mi? Peki Vücutta biriken Kurşun atımı nasıl yapılır ? Kurşunu vücuda almamak için hangi takviyeleri almalıyımGAPS BESLENME- GAPS DİYETİMagnezyum En Temel İhtiyaçPRP