DERMAPEN

Dermapen nasıl bir uygulamadır?

Ucunda çok sayıda milimetrik iğne bulunan bir cihazla, cilt yüzeyinde yüzlerce mikroskopik delme yapan, böylece cildin kendi, doğal iyileşme mekanizmasını başlatan mikro iğneleme yöntemidir. 

Dermapen uygulaması nasıl etki eder? 

Bu tedavide amaç, en az epidermal hasar ile, ciltte kontrollü bir çok küçük yara oluşturarak, deride yeniden yapılanma sağlanır. Uygulama esnasında 0,5-2,5mm uzunluğundaki iğneler ile üst deride 1cm² ‘de 250-500 mikrokanal oluşturulur. Açılan bu kanalların her biri deride bir yara gibi algılanır. Cilt bu yaraları kapatmak için o bölgede kan dolaşımını artırıp, çeşitli büyüme faktörleri salgılayarak kendini onarmaya çalışır. Ayrıca işlem sırasında deri yüzeyine uygulanan çeşitli vitaminler, enzimler ve hatta PRP solüsyonu, açılan bu mikrokanallardan deri altına iletilmek üzere kullanılabilir. Sonuçta hyaluronik asit, kollajen ve elastin yapımı tetiklenir ve o bölgede cilt yenilenmesi meydana gelir.

Dermapen hangi alanlarda kullanılabilir?

  • Cilt yenilenmesi ve gençleştirilmesi
  • İnce kırışıklıkların azaltılması
  • Gözeneklerin sıkılaştırılması
  • Sivilce izlerinin giderilmesi
  • Cilt lekeleri tedavisi
  • Çatlakların tedavisi
  • Saç dökülmesi tedavisi 

İşlem ağrılı mıdır?

Uygulama öncesi sürülen lokal anestezik kremlerle, işlem sırasında ağrı-acı hissi çok az olur.

Uygulama sonrası nelere dikkat edilmelidir?

Tedavi sonrasında deride ortaya çıkan hafif pembeleşme, ufak kanama alanları ve yanma hissi, ortalama 6 saat içerisinde azalacak ve 1 -2 gün içerisinde kendiliğinden kaybolacaktır. İşlem sonrasında güneşten korunulmalıdır. İki gün boyunca aşırı spor, sıcak duş, sauna, hamam, solaryum uygulamasından kaçınılması önerilir.

Dermapen kaç seans uygulanır ve uygulama sıklığı nasıldır?

Uygulama amacı ve işlem yapılan bölgeye göre değişmekle beraber 2-10 seans uygulanır. İki işlem arası 1-4 hafta kadardır.

Etkisi ne zaman görülmeye başlar?

İşlemden ortalama 6 hafta sonra gözle görülen sonuçlar başlar, maksimum etki 3 ayda elde edilir. Elde edilen sonuç kalıcıdır.

Dermapen uygulamasını her zaman yapılabilir mi?

Oldukça güvenli bir uygulamadır. Her yaşta, her tür cilt tipinde, yaz aylarında dahi yapılabilir. 

PLEXR

                            

PLEXR PLASMA

PLEXR PLASMA

Plexr teknolojisi, göz kapağı ve göz çevresi kırışıklık tedavileri, vücuttaki lekeler, skarlar, kırışıklık ve ben tedavilerinde kullanılır.

Plexr Plasma cihazının TİTCK (Türkiye ve İlaç Tıbbi Cihaz Kurumu)’da tıbbi cihaz olarak kayıtlı olması önemli bir husustur.

  • Kullanıldığı Alanlar
  • Göz Çevresi Kırışıklığı tedavisinde,
  • Göz Kapağı düşüklüğünün tedavisi,
  • Stria (çatlak) patolojilerinin tedavisinde,
  • İstenmeyen Cilt rengi düzensizliklerinin düzeltilmesinde (pigmentasyon sorunlarında)
  • Siğil ve et Beni tedavisinde, (Öncesi ve sonrası homeopatik tedavi verilmesi önem arz eder.)
  • Keratoz temizlenmesi,
  • Akne ve sonrasında oluşan iz patolojilerinin tedavisinde,
  • Suçiçeği skar patolojilerinin tedavisinde,
  • Boyun ve yüzde iz patolojilerinin tedavisinde,
  • Doğum Skarı patolojilerinin tedavisinde,
  • Ameliyat Skar izlerinin düzeltilmesi (doğum, troid….),
  • Tüm Kırışıklık ve Yanık İzi patolojilerinin tedavisinde,
  • Kazayağı ; Göz çevresinde yer alan patolojileri,
  • Çizgi ve Kırışıklık; Dudak üstünde yaşlanmaya bağlı oluşan patolojileri,
  • Kulak önünde meydana gelen kırışıklık ve patolojileri,
  • Yağ oluşumu ile meydana gelen kistler,
  • Karın bölgesi ve çevresindeki çatlaklık patolojilerinin tedavisinde

Plexr Nedir?

Plexr, uygulama bölgesinde maddenin gaz hali olarak bulunan azot ve su buharını yüksek enerji sayesinde plazma haline dönüştüren özel bir teknoloji ile sorunlu derinin atılması ve yeni deri oluşumunu tetikleyen plasma teknolojisidir.

Plexr, deri dökümünü sağlayarak yeni deri oluşumunu tetikleyen bir teknolojidir.

Yaz aylarında görünür bölgelere uygulama tercih edilmez.

Plexr Uygulaması Kaç Seans Devam Eder?

  • Temizleme işleminin ardından bölgede uyuşma sağlamak için lokal anestezik bir krem uygulanır.
  • 20 dakikalık bir zaman dilimi içerisinde uyuşan bölgeye Plexr uygulaması yapılır.

Plexr uygulaması genellikle tek seans sonunda veya gerekli görülmesi halinde 2 seansa kadar uzadığı durumlar olabilir. Çoğu zaman tek seansta nadiren de ufak kontrol atışları ile işlem bitirilmiş olur.

Plexr Uygulaması Acılı – Ağrılı Bir Uygulama Mıdır?

Plexr Plasma; modern teknolojik tıbbi bir kırışıklık, leke, skar, akne ve çatlak tedavisi yöntemidir. Lokal anestezik bir uygulama ile bölge uyuşturulur. Uygulama esnasında en ufak bir şekilde ağrı ya da acı hissi söz konusu değildir.

Ancak uygulama sonrasında ise sıkıntı yaratmayacak kadar sızı durumu söz konusu olabilir. Bu sızı 1 – 2 günlük zaman dilimi içerisinde düzelir.

Plexr Uygulaması Sonrası İyileşme Süreci Ne Kadar Sürer?

Deri altına da işleyen bir teknoloji olduğundan dolayı uygulama sonrasında fondotenli güneşten koruyucu özel kremler(susuz) önerilir. Genellikle 10 – 14 günlük bir zaman dilimi içerisinde iyileşme sağlanıyor.

Plexr Uygulamasının Avantajları Nelerdir?

Plexr uygulaması birçok farklı avantajı beraberinde getirir.

  • Uygulama 10 – 30 dakikalık zaman dilimi içerisinde bitirilir.
  • Zamandan kazanır ve cerrahi işlem stresinden kurtulursunuz
  • Uygulama sonrasında etkilerini anında gözlemlersiniz.
  • Plexr uygulamamızın ardından bölgedeki cilt yenilenmesi (Rejuvenasyon) sürekli olarak devam eder.
  • Kıl kökleri, kılcal damar yapıları ya da sinir dokularına asla zarar vermez.
  • Uygulama sonrasında enfeksiyon ya da skar izi söz konusu değildir.
  • Plexr uygulaması sonrası yüksek faktörlü güneş kremi kullanılır. Su ile bölgenin teması uzak tutulur.

Görsel Bir Hastaya ait değildir

Son yıllarda özellikle ülkemizde hastalıkların tedavisinde rutin yöntemlere yardımcı olarak tercih edilen ozon terapisi, oksijenin ‌tri atomik ve kararsız bir formu olan ozon (O3) kullanılarak uygulanır. Oksijen terapisi olarak da adlandırılan bu tedavi; deri hastalıklarından enfeksiyon hastalıklarına, parazitlerden virüslere karşı ve derin akne tedavilerinde, zayıflamada yağ tabakasını kırıcı olarak kozmetolojide birçok durumda hekimlerin önerileri doğrultusunda tedavi sürecine girmiştir.

Gözlemlediğim bilgiler ışığında Almanya ve Rusya’da çok sıklıkla başvurulan bir yöntem olup kullanımı da bir o kadar eskiye dayanmaktadır.

Ozon tedavisi nedir?

Oksijenli solunum yapan tüm canlılar için oksijen, hayati bir önem taşır. Oksijen, tıpta tedavi amacıyla iki farklı yöntemle kullanılabilir. Bunlardan ilki olan ‌normobarik oksijen, özellikle hastane kliniklerinde solunum güçlüğünün yaşandığı akut durumlar veya ‌KOAH hastası bireylerde kullanılan oksijen tedavisidir. İkincisi, yani ‌hiperbarik oksijen ise atmosferden çok daha yüksek bir basınç altında ve yüzde yüz oranında oksijen içeren ortamlarda uygulanan tedavi yöntemidir. Normalde havada yaklaşık olarak %21 oranında oksijen bulunur. Ozon terapisi esnasında yüksek basınç altında yüzde yüze kadar çıkarılan oksijen oranı sayesinde plazma içerisinde çözünen oksijen miktarı arttığından çevre dokulara ulaşan oksijen de artar. Bu sayede damar hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde kullanılır.

Ozon tedavisi hangi hastalıkların tedavisinde kullanılır?

Oksijen terapisi veya diğer adı ile ozon tedavisi, birçok hastalıkta yardımcı tedavi yöntemi olarak sıklıkla tercih edilmektedir. Bunlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir:

Dolaşım Bozuklukları

Ozon tedavisinin en sık kullanıldığı hastalık, dolaşım bozukluklarıdır. Diyabet hastası bireylerde görülen ayak bölgesinde uyuşma, karıncalanma, üşüme ve ağrı gibi rahatsız edici sorunlar hastalığın yol açtığı dolaşım bozukluğundan kaynaklanır. Bu hastalarda dolaşım bozukluğunun yol açtığı etkiler ‌hiperbarik oksijen tedavisi ile büyük oranda önlenebilmektedir.

Kanser

Kanser hastalarında tamamlayıcı tedavi olarak tercih edilebilen yöntemlerden bir tanesi ozon tedavisidir. Bağışıklık sisteminin ‌aktivasyonunu artıran ve kanserle savaşan hücrelerin üretimini destekleyen oksijen terapisi, vücudun genel direncine olumlu yönde katkı sağlayarak kanser tedavisine yardımcı olabilir. Aynı zamanda zindelik vermesi sebebiyle kemoterapinin olumsuz etkilerinin azaltılmasında da rol oynar. Burada dikkat edilmesi gereken husus Kanser hastası bu tür tedavileri ancak Modern tıp hizmetlerini aldığı hekiminin onayını alarak tedavi yapılmasına karar vermelidir.

Göz Hastalıkları

Yaşlılığa bağlı olarak damarların yapısında meydana gelen bozulmalar sonucu optik sinirler ve retinada hasarlar oluşur, bu da göz hastalıklarına sebebiyet verir. Bu gibi durumlarda uygulanan ozon tedavisi, dolaşımdaki aksaklıkların önüne geçilmesine yardımcı olur.

Bakteri ve Mantar Enfeksiyonları

Mantar ve bakterilerin üremesini engelleyici özelliği sebebiyle uzun süredir suların arıtılmasında kullanılan ozon, bu ajanların sebep olduğu hastalıkların tedavisinde de başarıyla uygulanmaktadır. Ayak bölgesinde oluşan mantar hastalığında oksijen tedavisi uygulanarak inatçı enfeksiyonların önüne geçilmesi mümkün olabilmektedir.

Yukarıda belirtilen hastalıkların haricinde oksijen terapisi; romatizma, artrit, yatak yaraları, kolit ve ‌proktitis gibi bağırsak enfeksiyonları, vurgun, ‌herpes ‌simplex ve ‌herpes ‌zoster virüslerinin sebep olduğu hastalıklar ve karaciğer ‌enflamasyonları gibi birçok hastalığın tedavisinde tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Ayrıca ‌anti-aging olarak da bilinen yaşlanma karşıtı bazı terapilerde de ozondan yararlanmak mümkündür.

Ozon tedavisinin faydaları ve zararları nelerdir?

Ozon tedavisi, dokulara ulaşan oksijen miktarının büyük ölçüde arttırılmasını sağlaması sebebiyle tıbbın birçok farklı alanında tercih edilmektedir. Hekimin önerileri doğrultusunda uygulandığı takdirde rutin tıbbi tedavinin sonuçlarına herhangi bir etkisinin bulunmaması bu tedavi yönteminin en büyük artılarından bir tanesidir. Medikal ozon, uygun şekilde uygulandığı takdirde etkili, pratik, hızlı, tamamen güvenli ve ucuz bir tedavi türüdür.

Ozon terapisi uygulamasının yapıldığı ortamlarda oksijenin yanıcı bir element olduğu göz önünde bulundurularak gerekli önlemler alınmalıdır. Tedavinin en önemli riski akciğerlerde temiz hava ile kirli hava değişiminin yeterli oranda yapılamaması durumuna bağlı olarak kan plazmasında karbondioksit oranının artmasıdır.

ELEKTRO AKUPUNKTUR

ELEKTRO AKUPUNKTUR

ELEKTRO-AKUPUNKTUR CİHAZI

Bir elektro akupunktur cihazı olup, Bölgesel zayıflamada(bölgesel kilo fazlalığı) lipoliz amaçlı elektro-lipoliz için de kullanılır. Cihaz elektro-akupunktur yapmaya olanak sağlar.

Geniş alanda kullanılan sıkılaştırıcı bölgesel zayıflama yapıcı, elektro-terapi için kullanılan cihazlardır.

Bölgesel kan akımını arttırarak selülit, zayıflama ve sıkılaştırmada etkindirler. Bu cihazlar; yağ dokusunda azalma – incelme yapmaları yanında, uygulama alanlarında sıkılaştırıcı özellikleri de vardır.

ELEKTRO-AKUPUNKTUR cihazları: elektro-akupunktur uygulamalarında kullanılmaktadır. Ağrılı durumlarda, zayıflamada ve tüm akupunktur uygulamalarında iğne üzerinden ya da özel aparatlar aracılığı ile kullanılır. İğne ile yapılan akupunkturun etkisinin elektrot ve teller yardımıyla otonomik hareketlerinin elektro olarak yapılarak gangliyonların enerji akışının potansiyelize edilmesi şeklindedir.

Akupunktur uygulanarak sonuç alınan tüm hastalıklarda rahatlıkla kullanılır. Elektro Akupunktur uygulamaları , Akupunktur uygulamaları ile karşılaştırıldığında daha iyi sonuçlar alınabilmektedir. Elektro akupunktur el manipülasyon tekniklerinden daha fazla stimülasyon uygulamasını sağladığından özellikle zayıflama gibi bazı durumlarda iyi sonuçlar verebilir:

Elektro Akupunktur Tedavileri ;

Baş Ağrıları – Migren,
Boyun ve Bel Ağrıları,
Tüp Bebek Tedavileri,
Adet Sancıları,
Uzun Süren Kabızlık
İltihaplı Bağırsak Hastalığı: Uzun süren ishal,
Zayıflama, Sigara Bırakma
Kas ve Vücut Ağrıları,
Ruhsal Çöküntü – Depresyon gibi sık görülen hastalıkların yanında yüzlerce daha farklı hastalıklar için akupunktur tedavisi sayılmaktadır. Kliniğimizde Bu hastalıklar farklı Tamamlayıcı Tedavi Yöntemleri ile desteklenerek başarı sağlanır. Bunlar kişiye ve hastalığına özel olarak tespit edilmektedir.

Dünya Sağlık Örgütünce Kabul Gören Akupunktur Tedavileri

Kas-iskelet Sistemi:
Disk Herniyasyonu  (Bel ve Boyu Fıtığı)
Siyatalji  (Siyatik)
Topuk Dikeni
Servikal Artoz (Boyun Kireçlenmesi)
Gonartroz  (Diz Kireçlenmesi)
Koksa Artroz (Kalça Eklemi kireçlenmesi)(*)
Omuz eklemi kireçlenmesi(*)
Kondromalazi Patella
Myofasyal Ağrı Sendromları
Tenisçi Dirseği
Karpal Tünel Sendromu
Çene Eklemi Ağrıları
Romatoid Artrit (Palyatif idame Tedavisi)
De Quervain Hastalığı
Kuyruk Sokumu Ağrısı
Psikojen Ağrılar
Tortikollis
Fonksiyonel skolyoz


Mide-Bağırsak Sistemi Hastalıkları, Akut ve Kronik Farenjit
Diş Çekimi Sonrası Ağrı
Gingivit  (Diş Eti iltihabı)
Çeşitli bölgelerde aft
Akut ve Kronik Gastrit
Akut ve Kronik Ülser (Palyatif idame Tedavisi)
Mide Hiperasiditesi
Kontipasyon  (Kabızlık)
İshal
Hıçkırık
Kolit
Ülseratif kolit
Safra Akımı Bozuklukları
Karaciğer Yağlanması
Bulantı, kusma

Ürogenital Hastalıklar

Enürezis Nocturna (Gece Altını Islatanlar)
İdrar Kesesi Hastalıkları (Sistit, Nörojenik Mesane, Kontraktil Mesane)
Prostat Sendromları
Renal Kolik (Böbrek Taşı Ağrısı)
Dismenore (Ağrılı Adet Görme)

Kalp ve Dolaşım Sistemi Hastalıkları

Yüksek Tansiyon

Yüksek Kolesterol

Hipertrigliseridemi
Ekstremitelerdeki Dolaşım Bozuklukları
Varis
Raynaud Sendromu
Lenfödem (Lenfa Drenaj Masajı Tedavisi)
Ateroskleroz (Damar Sertiği)

Psikiyatrik Hastalıklar,

Sigara Bağımlılığı,
Alkol Bağımlılığı,
Depresyon;
Baskı
Korku
Tikler
Kekemelik
Uykusuzluk (İnsomnia)

Konsantrasyon Bozukluğu
İştahsızlık
Psikojen Obezite (Şişmanlık)
Histeri
Gece Krampları, Kasılmaları, Bacak Ağrıları
İlaç Bağımlılığı (özel Şartlar)
Kronik Alkolizm (özel Şartlar)
Korkular ve Tikler
Kronik Yorgunluk Sendromu
Anoreksiya nervoza

Endokrinolojik Hastalıklar

Adet Düzensizliği, ağrıları
Tiroid Hormon Düzensizliği
Östrojen-Progesteron-ProlaktinHormon Düzensizliği
Diyabet (Sekonder hasarı onarıcı)
Selülit
İştahsızlık

Solunum Sistemi Hastalıkları

Astım
Akut ve Kronik Bronşit
Gribal Enfeksiyon
Allerjik Rinit
Akut ve Kronik Sinüzit
Ses Kısıklığı
Larenjit

Nörolojik Hastalıklar

Baş Ağrıları ve Migren
Periferik Nöropati
İnterkostal Nevralji
Fasial Paralizi
Trigeminal Nevralji

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları

Tinnitus (Kulak çınlaması) (Boyun Kaynaklı)
Meniere Sendromu

Göz Hastalıkları

Allerjik Konjunktivit
Glokom (Göz Tansiyonu)

Cilt Hastalıkları

Akne
Ürtiker ve Allerjik Dermatid
Zona ve Sekeli
Egzema
Psöriazis (Sedef Hastalığı)
Sedef
Saç Dökülmesi

Nörolojik Hastalıklar

Baş Ağrıları ve Migren
Periferik Nöropati
İnterkostal Nevralji
Fasial Paralizi